17 Eyl 2008

Neşe ve Üzüntüye dair

Kendinizi neşeli hissettiğinizde kalbinizin derinliklerine inin.
Fark edeceksiniz ki;
size bu sevinci veren, daha önce üzülmenize neden olmuştu.
Üzgün olduğunuzda, tekrar kalbinize dönün.
Göreceksiniz ki;
daha önce sevinciniz olan bir şey için ağlıyorsunuz.
Bazılarınız, 'Haz, ıstıraptan daha anlamlıdır' der;
diğerleri ise, 'Hayır, ıstırap daha anlamlıdır'.
Oysa onlar beraber gelirler.
Ve siz, bir tanesiyle masanızda otururken,
unutmayın ki, diğeri de yatağınızda uyuyordur.

Halil CİBRAN

15 Eyl 2008

İbrahim Balabanın Mapusane Kapısı adlı Tablosu üzerine yazılmıştır.


Altı kadın vardı demir kapının önünde,
beşi toprağa oturmuş, ayakta biri;

sekiz çocuk vardı demir kapının önünde,
besbelli henüz öğrenmemişler gülmeyi.
Altı kadın vardı demir kapının önünde,
ayakları sabırlı, ellerinde keder,

sekiz çocuk vardı demir kapının önünde
cin gibi bakıyor kundaktakiler.

Altı kadın vardı demir kapının önünde,
sımsıkı gizlemişler saçlarını,

sekiz çocuk vardı demir kapının önünde,
biri kavuşturmuş avuçlarını.

Bir jandarma vardı demir kapının önünde,
ne dost ne düşman, nöbet uzun, hava sıcak.

Bir beygir vardı demir kapının önünde,
nerdeyse ağlayacak.

Bir köpek vardı demir kapının önünde,
burnu kara, tüyü sarı,

kamış sepetlerde yeşil biber vardı,
torbalarda kömür, heybelerde soğan sarmısak.

Altı kadın vardı demir kapının önünde
ve demir kapının ardında beş yüz erkek vardı efendim;
altı kadından biri sen değildin, ama
beş yüz erkekten biri bendim...

Nazım Hikmet

9 Eyl 2008


ÇOCUKLARINIZ SİZİN DEĞİL!

Çocuklar sizin çocuklarınız değil,
Onlar yaşamın yaratıcı gücünün oğulları ve kızlarıdır.
Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler
Ve sizinle birlikte olsalar da, sizin değiller.
Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi değil
Çünkü onların kendi düşünceleri var.
Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını değil.
Çünkü onların ruhları yarındadır.
Onlar, sizin düşlerinizde bile gidemeyeceğiniz geleceğin saraylarında otururlar.
Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz
Ama sakın onları kendiniz gibi olmaya zorlamayın.
Çünkü yaşam durmaz; geriye değil ileriye akar.
Sizler birer yay, çocuklarınız da geleceğe fırlattığınız oklardır
Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür.
Ve o yüce gücü ile yayı eğerek,
Okun uzaklara uçmasını sağlar.
Okçunun önünde kıvançla eğilin.
Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar,
Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.


Kahlil Gibran (Halil Cibran)

21 Nis 2008


EN İYİSİ SEN OL !
Dağ tepesinde bir çam olamazsan,Vadide bir çalı ol.
Ama, dere kenarındaki en iyi küçük çalı sen olmalısın.
Çalı olamazsan bir avuç ot ol. Bir yola neşe ver.
Bir nilüfer olamazsan bir saz ol.
Ama, gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın.
Hepimiz kaptan olamayız, tayfa olmaya da mecburuz.
Burada hepimiz için birer iş var.
Cadde olamazsan, sokak ol.
Kazanmak ya da kaybetmek ölçü değildir
Her ne isen onun en iyisi sen ol...
Ralph Waldo Emerson